top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Psikolojik test: Hangi bilişsel stratejiyi uyguluyorsunuz, kötümser mi iyimser mi?

Güncelleme tarihi: 26 Nis 2021



8 Soruluk bu test, bir eyleme giriştiğinizde kötümser ya da iyimser stratejilerden hangisini daha sık uyguladığınızı ölçüyor. Lütfen yanıtlarken elinizden gelenin en iyisini yapmak istediğiniz bir durumu düşünün.



Belki de "Kötümserliğin de stratejisi mi olur?" diyeceksiniz. Evet. Hatta hayat kurtarabilir.

Sigarayı bırakma sürecinin ortasında canımız bir tane yakmak istediğinde, ciğerlerimize vereceği zararları düşünerek sigaradan tiksinmeye çalışırız.


Yolculuk sırasında yan koltukta oturan bebek yarın yokmuşçasına ağlarken, sinirlenmemek için kendi çocukluğumuzu hatırlamaya çalışır ve şefkat beslemeyi deneriz.


Önemli bir sunum öncesinde tedirginliğimizi azaltmak için derin derin nefes alıp verir, beynimizi sakin olduğumuza inandırmaya uğraşırız.

Bunlar duygularımızı düzenlemek ve fabrika ayarlarına döndürmek için kullandığımız bilinçli stratejilerdir.


Ancak, bilincinde olmadan, otomatik olarak yaptığımız stratejiler de bulunur: kötümserlik ve iyimserlik stratejileri.


Hepimiz farklıyız. Kimimiz hareketli bir hayatı sever, kimimiz sakin; kimimiz bol bol kahkaha atar, kimimiz dudağını en fazla iki santim kaydırır.

Olumsuz olaylara verdiğimiz tepkiler de farklılık taşır. Ayşe’nin rahatlıkla yok sayıp önüne bakacağı olumsuz bir olay, Buse için günler boyunca içine gömüleceği bir bataklığa dönüşebilir. Bazı insanlar, bir olumsuzlukla karşılaştıklarında bunun etkisinden kolay kolay çıkamazlar. Bu nedenle, böyle tehlikelerle, tehditlerle ve düş kırıklıklarıyla daha az karşılaşmak ve karşılaştıklarında etkisini azaltabilmek için farkında olmadan bazı önlem alırlar. Örneğin olası bir hayal kırıklığından debelenmemek için beklentilerini düşük tutarlar, en kötü senaryolara ağırlık ve kötü sonuçlarla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiğini düşünürler.


İşte bu stratejilere savunmacı kötümserlik stratejileri diyoruz.


Savunmacı kötümser olan Buse, uçak yolculuğuna çıkarken şu olumsuz düşüncelere sahip olabilir: “trafik çok sıkışık olacak uçağa yetişemeyeceğim, bavulumu kaybedeceğim, uçakta canım çok sıkılacak, tuvalete gitmek isteyeceğim ama utanacağım vs”. Şimdi bütün bunlar Ayşe'ye olsaydı, o kadar umursamazdı belki ama Buse için cehennem. Dolayısıyla savunmacı kötümser olan Buse, karşılaşacağı olumsuzlukları kafasında oynatarak bir yandan kendini duygusal olarak hazırlarken, diğer yandan önemler alabilir: yola daha erken koyulur, bavulunun önüne isim ve adresini yazar, uçakta okumak için kitaplar alır ve uçağa binmeden önce kesinlikle tuvalete gider.

Ancak bir konuya açıklık getirmem gerekiyor: burada “ruminasyon” yani aynı olumsuz düşüncelerin tekrar tekrar beyninde dönmesini veya felaketleştirme dediğimiz minicik bir kanıttan bütün hayatını yıkacak sonuçlar çıkarmaktan bahsetmiyorum. Bahsettiğim, farklı kötü senaryoların aklımıza gelmesi sadece.


Tam tersinde ise olumlu stratejiler var. Yani harekete geçmek için her şeyin iyi tarafını düşünmek ve acı çekmemek için "daha da kötü olabilirdi" veya "olsun, bu da deneyim oldu" diyebilmek.


Önemli not: Yapılan araştırmalara göre savunmacı kötümserlere "olumlu düşün" veya "olumsuz düşünme" demek, yaptıkları işte daha düşük performans göstermelerine neden olabiliyor.


Kendinize "neden bu kadar kötümserim" diye kızmak veya bu durumdan üzülmek yerine belki de şunu sorabilirsiniz: "kötümserliğim beni nelerden koruyor?"



 

KÖTÜMSERLİK ve OLUMSUZ DÜŞÜNCE HAKKINDAKİ KİTAPLAR


Kötümserlik ve olumsuz düşünce hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz size önerebileceğim bazı kitaplar var:


Frieda Forham – Jung Psikolojisinin Ana Hatları

Alfred Adler – İnsan Tabiatını Tanıma

Jonathan Haidt – Mutluluk Varsayımı

Winston, Seif – Saplantılı Düşüncelerden Kurtulmak

Tali Sharot – Başkalarının Aklı

Kadir Özdel – Sosyal fobiden hayata yolculuk


Kötümserlik ve olumsuz düşünce üzerine yazdığım bazı yazılar da bulunuyor.


Başlıklarına tıklayıp yazıyı okuyabilirsiniz.



"OCB konusunda uzman bir profesör olan David Clark, kendimize şu 8 soruyu sorarak aşırı düşünen birisi olup olmayacağımızı anlayabileceğimizi söylüyor:


a. Herhangi bir anda ne düşündüğünün kolayca farkına varabiliyor musun?

b. Neden bazı düşüncelere kapıldığını sık sık sorguluyor musun?

c. Düşüncelerinin altında sık sık derin veya kişisel anlamlar arıyor musun?

d. Özellikle üzgün hissettiğinde, ne düşündüğüne odaklanmaya çalışıyor musun?

e. Düşüncelerin üzerinde katı bir kontrole sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyor musun?

f. İstenmeyen, spontane gelişmiş düşüncelere karşı hoşgörün düşük mü?

g. Sık sık kendini düşüncelerinle mücadele ederken buluyor musun?

h. Nasıl düşündüğünü anlamak senin için güçlü bir ihtiyaç mı?"



"Endişe veya korku duyan bir insanı hayal ettiğimizde genellikle ortamda onu endişeye sürükleyen bir nesne (örneğin yılan, böcek), bir olay (sunum, iş görüşmesi) ya da bir konu (iklim değişikliği, bulaşıcı hastalıklar) olduğunu da varsayarız. Birçoğumuz için endişe, ortamda bulunan dış kaynaklı bir duruma verdiğimiz içsel bir tepkidir.

Ancak birçok kişi için bu doğru değil. Anksiyete bozukluklarına sahip birçok kişi nesnelerden, olaylardan ve konulardan ziyade anksiyetenin kendi bedeninde yaratacağı değişimlerden korkuyor."



"Hataları düşünmek bizi amacımıza pek ulaştırmaz. Aksine, hissettiğimiz acıya daha çok acı katar. Gereksiz yere kendimizi suçlamak, zaten sarsılmış benlik algımızı ezer geçer. Reddedilmek zaten içimizde büyük yara açmıştır. Yaramıza tuz basmaya , yere kapaklanmışken kendi kendimize bir tekme daha atmaya gerek yok. "



"Çekingenlik, kırılgan, son derece kırılgan bir hayat biçimidir ve kolaylıkla kırılır: Sadece hareketler değil, edilmemiş bir tebessüm, verilmemiş bir selam ve özellikle de sözcükler, ruhsuz ve çorak sözcükler de çekingenliği yaralar ve hırpalar. Yara ve zarar almış çekingenlikten geriye ne kalır?"

Zaman zaman hiç onarılmayan ve yarası kapanmayan yıldız kalıntıları, kanayan kıymıklar kalır.


Kötümserlik ve olumsuz düşünceler hakkında yazdığım daha fazla yazı için kitabımı ücretsiz indirebilirsiniz.





Huzurlu günler dilerim,

Huzursuz Beyin.

bottom of page