top of page
Search



Ana fikir: Başarılı bir sosyal medya stratejisi tek seferlik satışa, beğeniye veya “viral” olmaya değil, markalaşmaya ve takipçileriyle uzun süreli ilişki kurmaya odaklanır.





Sosyal medyayı davetli olduğunuz geniş çaplı bir kokteyl partisine benzetebilirsiniz.


İnsanların dikkatini çekmek için çok parlak bir kıyafet giyebilir, kocaman bir şapka takabilirsiniz. Tane tane konuşabilir veya şakalar yaparak insanları güldürebilirsiniz. Otantik tarzınızla davetlilerin ilgisini çekebilir, yardımsever davranarak onları memnun edebilirsiniz. Veya benim gibi, en güzel yiyeceklerin nerede olduğunu öğrenmek istersiniz.


Peki ne yapmazsınız?


“Halil Pazarlamaaağ!” diye bağırmazsınız.


Çünkü fark edilmekten çok, nasıl fark edildiğiniz önemlidir.



Social Media Success for Every Brand adlı kitabında şöyle yazar Claire Ortiz:


“Kokteyl partilerinin amacı ortamın rahatlığından faydalanarak diğer insanlarla tanışmak, onların ilgisini çekmek ve daha uzun görüşmek umuduyla iletişim bilgilerinizi değiş tokuş etmektir.”


“Benzer şekilde sosyal medyanın amacı da tek seferliğine viral olmak değil, mevcut ve potansiyel takipçilerin ilgisini çekerek her gün daha fazla etkileşim kurmaya teşvik etmek olmalıdır.”


Çünkü sosyal medyada bir günlüğüne ünlü olmak hiçbir başarıyı garantilemez.



Belirli bir içerik planınız ve sürekliliğiniz yoksa, bir merakla sizi takip etmeye başlayan insanlar, devamlılık görmedikçe sizi dinlemekten vazgeçerler.


İster tek kişi olun, ister büyük ölçekli bir işletme, sosyal medyada her başarılı markanın yaptığını yapın; enerjinizi ve bütçenizi viral olmaya harcamak yerine, takipçilerinin ihtiyaçlarına odaklanan, onlarla konuşan ve onları dinleyen güçlü bir marka yaratmaya çabalayın.


Yavaş da olsa, sağlam adımlarla ve güçlü ilişkilerle büyüyün.






Kapanma sürecinde her akşam saat sekizde paylaştığım içerikleri hazırlarken bazı kitaplara danışıyorum. Bunları sürekli yararlandığım ana kaynaklar ve ara ara yararlandığım yardımcı kaynaklar olarak ayırdım.


Ana kaynaklar:


1. William Zinsser - İyi Yazmak Üzerine:


Editörlerin başucu kitabı. Düzyazı konusunda White ve Strunk’un The Elements of Style’ından bu yana yazılmış en etkili eser olabilir. Zarfların kullanımından, kelime seçimine, mekan veya sanat gibi konularda yazmaktan üslup farklılıklarına kadar her detayı barındırıyor.


2. Stephen King - Yazma Sanatı


Stephen King, kitabın ilk bölümünde yazarlığının ilk yıllarını, yaşadığı zorlukları, ikinci bölümünde ise yazarlığın incelikleri hakkında faydalı bilgiler ve ipuçları veriyor.


3. Ann Handley – Everybody Writes:


Dijital pazarlama uzmanı Ann Handley, sosyal medyada yazmanın bütün ayrıntılarını anlatıyor. Alanında en iyisi.


4. Anne Lammott – Bir Kuştan Öbürüne


Kurgu metinlerin yazımı konusunda hem bilgilendiren hem de eğlendiren, ilginç bir eser. İyi bir başlangıç kitabı olabilir.



5. Roy Peter Clark – Yazma Uğraşı


Donald Murray’ın öğrencisi Ray Peter Clark, her yazarın karşılaştığı 21 sorun için 210 pratik çözüm önerisi sunuyor. Kütüphanede bulunması şart olanlardan.


6. John Truby – Senaryo Anatomisi


Senaryo yazımı için rehber niteliğindeki bu kitap, öykü yapısı, sembol dokusu, karakter yaratımı, olay örgüsü gibi başlıklara odaklanıyor. Sadece yazma becerinizi değil, film ve dizi izleme deneyiminizi de geliştiriyor; karakterlere, sahnelere, ahlaki ikilemlere, ayrıntılara bir başka gözle bakıyorsunuz.



Türkçe Yardımcı Kaynaklar


Bu kitapları ara ara gözden geçirmek ilham veriyor. Özellikle yazarların tavsiyeleri ve çektikleri çileler hayat kurtarabiliyor.


7. Jules Renard – Yazmak Üzerine Notlar

8. Joseph Sugarman – Reklam Yazarını

9. Ray Bradbury – Yazma Sanatı ve Yaratıcı Yazarlık

10. The Paris Review - Yazarın Odası 1-2

11. Dannell Jones – Virginia Woolf’tan Yazarlık Dersleri

12. Ursula Le Guin – Dümeni Yaratıcılığa Kırmak

13. Teach Yourself – Yaratıcı Yazarlık

14. Haruki Murakami – Mesleğim Yazarlık

15. Ernest Hemingway – Yazmak Üzerine


İngilizce Yardımcı Kaynaklar


İngilizce kaynaklara erişim sıkıntısı çeken arkadaşlar bana özel mesaj gönderebilirler.


16. William Strunk, E.B. White – The Elements of Style

17. Abby Covert – How to make Sense of Any Mess

18. Donald Murray – The Essential

19. Kenneth Roman, Joel Raphaelson – Writing That Works

20. Mason Currey – Daily Rituals

21. Roy Peter Clark – Murder Your Darlings

22. Patrick Barry – Good With Words

23. Scott Barry Kaufman – The Psychology of Creative Writing

24. Steven Pinker – The Sense of Style






Ana fikir: Herkes iyi yazabilir. Yazmak, kas geliştirmeye benzer, kasları ne kadar sık çalıştırırsanız, o kadar iyi yazabilirsiniz.





Dünyaca ünlü yazarlara iyi yazabilmelerinin sırrı sorulduğunda ortak bir yanıtta buluşurlar: çok yazmak ve çok okumak.


Buna rağmen yazarlığı, doğuştan yazma yeteneğiyle kutsanmış, seçkin bir azınlığın yapabileceğine inanırız.


Çünkü bu “çabalamamıza gerek yok” anlamına gelir.


Yazmayı deneyip kötü sonuç aldığımızda “bende yokmuş” der ve bırakırız.


Benzer acıları en usta yazarların da çektiğini, bir sayfalık metin için bazen günler harcadıklarını bilmek istemeyiz.


Ann Handley, yazmayı kas geliştirmeye benzetir. Bu kasların her gün çalıştırılması gerekir.


“Haftada bir değil,” der Handley, “Her gün. Çünkü alışkanlıklarımız, gündelik hayatlarımızın mimarlarıdır ve haftada bir yaptığınız şey alışkanlık değil zorunluluk olur.”


Bize zorunlu gelen şeyden ilk fırsatta vazgeçeriz.


Bu nedenle, berbat, anlamsız, sıkıcı olduğuna bakmadan, her gün yazmalıyız.


Stephen King de bu düşünceye katılır ve ekler: “bir yandan da okumalı ve alet çantanızı geliştirmelisiniz.”


Alet çantası derken kelime dağarcığından, dil bilgisinden, farklı üsluplardan bahseder.


King, Yazma Sanatı’nda sözünü sakınmaz ve vasat insanın vasat iş çıkaracağını, dolayısıyla vasatlıktan kurtulmak için çok okumamızı tembihler:


“Okumak işe yarar, ne kadar çok okursanız, kendinizi kaleminizle veya bilgisayarlar aptal durumuna düşürme ihtimaliniz de o kadar azalır.”


Huzursuz Beyin’e yazmayı öğrenmek için başladım. Daha önce de blog yazarlığı yapmış ancak yazmayı alışkanlığa dönüştüremediğim için bir süre sonra bırakmıştım.


Bu sefer her gün yazdım ve iki günde bir paylaştım.


Bir buçuk sene boyunca yazdığım iki yüz elli yazıdan ve yazmakla ilgili okuduğum onlarca kitaptan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu kasları çalıştırdıkça ve alet çantamı geliştirdikçe kendimi çok daha iyi ifade edebiliyorum.


Bunun yararını da her gün görüyorum.



30.000 üyeli haftalık Huzursuz Bülten'e ücretsiz abone olabilirsin:

Teşekkürler.

HUZURSUZ BEYİN

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
bottom of page