top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

"Onun tecavüzcü olduğuyla aşık olduktan sonra yüzleştim."




Geçen senenin son yazısı Hibristofili, katillere veya suçlulara aşık olan kadınları anlatıyordu. Bu yazıyı paylaşırken, 2021’de normal insanları yazacağımı, bu nedenle Instagram takipçilerim arasında herhangi bir katile veya tecavüzcüye tutku beslemiş birisi varsa ve bu durumun içsel dinamiklerini anlatmak istiyorsa onunla röportaj yapmak istediğimi belirtmiştim.


Leyla bu mesajıma yanıt verdi. Otuzlarında, özel bir şirketin bölge yöneticisi olan Leyla, eski erkek arkadaşının tecavüzüne ve psikolojik şiddetine neden karşılık veremediğini, bütün bunlara rağmen ona nasıl aşık kalabildiğini anlatmak istedi. Bir röportaj yaptık. Kendisine yine teşekkür ediyorum.


Elbette aralarda başka konuştuğumuz konular da oldu. Burada yazılanlar bütünlük oluşturması açısından seçtiklerim ve kendisinden izin aldıklarım.


Not: Fotoğraf yapay zeka kullanılarak oluşturuldu.



 


Merhaba Leyla, öncelikle durumunu biraz anlatmak ister misin?


Açıkçası beni hayli rahatsız eden, hatta problemin kalıntılarıyla halen uğraştığım bir durum bu. Üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen hala neden oldu, nasıl oldu kavrayamıyorum. Ama o paylaştığın yazıdaki çıkarımları görünce böyle bir şeye dahil olmanın (kesinlikle anonim olması koşuluyla tabi ) beni özgürleştirebileceğini düşündüm.


Ben aşık olmuştum, tecavüzcü olduğuyla aşık olduktan sonra yüzleştim. Durumu kabullenmek istemedim.


Anladım, birine aşık olduğumuzda, onun kötü yönlerini kabul etmemiz epey zorlaşıyor. Olumsuz özelliklerine kendimizce nedenler bulabiliyoruz. Ancak senin durumunda tecavüz gibi ağır bir suçtan bahsediyoruz. Aşık olduğun kişinin tecavüzcü olduğuna dair kanıtlar "sana göre" sağlam mıydı, yani kendini kandıramayacağın şekilde?


Bana göre sağlamdı evet, yaşattığı kişi direkt bendim çünkü. Yine de haklısın, bir süre zihnim bu gerçeği yok saydı. Ve ayrıca kanıtlayamayacağımı düşünerek de yargıya da yönelemedim hiç. Çünkü ben de uzunca bir süre emin olamadım. Hatta ayrıldıktan çok uzun zaman sonra idrak edebildim bazı şeyleri.


Aşk insanı kör ediyor dedikleri şeyi yaşadım aslında. Çünkü geçirdiğimiz zamanların çoğunda çok iyi bir insanmış gibi davranıyordu. Şimdi geriye dönüp konuyu tekrar analiz edince arkasında iz bırakmamak için de bu yola gittiğini düşünüyorum. Zeki olmasından dolayı bu yolu seçiyordu.


Peki sence konuşmanı, olayı yargıya taşımanı engelleyen nedenler nelerdi?


Birlikte yaşamaya başlamıştık ve bu durumu benim ailem bilmiyordu. Biraz da bu susmama neden oldu. Biraz da onun ailesinin maddi durumunun çok güçlü olması. Kendi cemaatlerinde tanınan, sermaye sahibi bir aileydi. Onların karşısında böylesi bir davayı kazanabileceğime ihtimal veremedim.


Atacakları iftiralarla uğraşmaktansa sessiz kalmayı seçmiş olabilirim. Ancak bunun benim sağlık durumuma pahalıya patlayacağını öngöremedim. Her şey bittikten birkaç ay sonra travma sonrası stres bozukluğu yaşamaya başladım... Hala da anksiyete / depresyondan muzdaribim.


Kısacası mücadele etmediğim için çok pişmanlık yaşadım.


Sana yönelik şiddeti tek seferlik miydi yoksa tekrarlandı mı?


Bana fiziksel acı verecek şekilde bir kez oldu. Sanıyorum orada yaşadığım şokla zihnimi bu olaya kapatmış olabilirim. Onun dışında tekrarlı eylemleri de oldu. Tekrarlar arasında geniş zaman aralıklar olurdu ve tekrar normale dönerdik. Bir süre sonra hem hissizleşmeye başladım; hem de olabilecekleri öngörmeye. Kendimi olabildiğince sakınıyordum durumdan.


Ama şu an biliyorum ki bu insan bir tecavüzcü. Ya da sadist... Ve hayatına aldığı insanları da özellikle buna göre seçtiğini düşünüyorum. Benim ailemin onunla beraber yaşadığımı bilmemesi, onun bu eylemlerine hizmet etmiş oldu.



Cinsel ilişki dışında fiziksel saldırıları oluyor muydu?


Fiziksel hiç olmuyordu, normal hayatta fazlaca nazik görünen biridir. Hatta haddinden fazla... İlk bir yıl boyunca bana karşı düşünceli ve nazikti. Hiç sesini yükseltmezdi. Kafamı karıştıran da buydu zaten. Ama son yıl çok fazla psikolojik şiddet vardı.


Alkol hayatımızda yoğun bir şekilde vardı, kafa karışıklığımda onun da etkisi büyük. İstemediğimi söylediğim halde devam etmek, istemediğim zamanlarda istemediğim şeylere zorlamak, aşağılayıcı kelimeler kullanmak ve bunlara fantezi adını vermek gibi saldırıları oldu. Fantezide karşılıklı onay, sınırlar ve güvenli kelime olur. Bizim böyle bir anlaşmamız yoktu.


Not- Güvenli kelimle (Safe word): Çiftlerin özellike sado mazoşist fantezilerde kullandıkları yaygın bir güvenlik aracı. Fanteziden rahatsız olduğunuzda veya sahneyi durdurmak istediğinizde söyleyebileceğiniz kelime. Genellikle trafik işareti sistemi kullanılır; yeşil: devam et, sarı: limitlerime yaklaşıyorum, kırmızı: bu eylemi durdur; kırmızı kırmızı kırmızı: bütün fanteziyi durdur.


Anladım, sanırım sadizmden hoşlanıyordu?


Evet sanırım.


Bütün yaptıklarına rağmen aşık olmaya devam ettiğini söylemiştin. Kendine bu durumu nasıl anlatıyordun, onu nasıl haklı çıkarıyordun?


Ona baktığımda küçük bir çocuk görüyordum. Ve hayatında yaşadığı problemlerin, ailesindeki sevgisizliğin onu böyle yaptığını düşünüyordum. Sevgiyle değişebileceğini hayal ediyordum.


Artık erkek arkadaşım gibi hissetmiyordum. Bazen baktığım bir köpeğim falan varmış gibi hissediyordum, arada ısıran bir köpek.


Bu yüzden senin yazını görünce baya şaşırdım zaten.


Ne hissettin yazıyı okurken? Bu arada şimdi nasılsın, yani konuşurken kötü hissetmiyorsundur umarım. istediğin zaman bırakabileceğimizi biliyorsun.


Konuşurken gayet iyi hissediyorum. Rencide edecek bir yaklaşımla soru sormadığın için tabi.


Açıkçası bu olaylar olduğundan beri kendimi çok suçlu ve aptal gibi hissediyorum. Çünkü bu olaylar olduğu zamanlar ifşa konusunda beni geride tutan nedenlerden biri de sosyo-ekonomik durumumdu. Benim gibi eğitimli, maddi gücü vs yeterlilikleri olan bir kadının erkek arkadaşım dediği ve aşık olduğu biri tarafından “tecavüze uğruyor” olmasını kendime yediremiyordum.


Ayrıldıktan sonra da aynı şekilde şikayetçi olmamış olmayı kendime yediremedim.


Bununla ilgili uzun zamandır kendimi epey hırpaladım; ki pandemi dönemi bu hırpalamalarım çok arttı. Sık sık tetiklendim. Sosyal medyada tüm feminist hesapları takipten çıkardım tecavüz haberlerine denk gelmemek için.


Bu yazıyı görünce bir miktar rahatladım. Kendimi daha az garip hissettim.

Bu tanımlayamadığım olayın genel geçer oluşu biraz içimi rahatlattı.


Bu tetiklenme anı nasıl oluyor? Neler hissediyorsun, bedeninde neler yaşanıyor?


İlla haber görmem gerekmiyor. Pandemi dönemi kendimle çok baş başa kaldığım için zihnimi sık sık geçmişe döndüğü anlar oldu. İlk zamanlar nefesim sıkışıyordu. Sık sık ve kısa kısa nefes alıyordum. Ağlama krizlerim oluyordu. Sonrasında ara ara bir ay kadar gece uyuyamadığım zamanlar oluyor. Hala bazen o kişi hakkında olumlu rüyalar gördüğüm olabiliyor çünkü. Uyku ilacı ile uyuyabiliyorum. Veya güzel bir anım aniden aklıma gelebiliyor; sonrasında mideme kramplar giriyor.

Ya da aniden gelen yoğun bir öfke oluyor. Bunu hissetmemek için saatlerce dans ediyorum.

Son dönemdeyse sakince birkaç dakika ağlamaya döndü bu. Ağlayıp sonra hiçbir şey yokmuş gibi günüme devam ediyorum.


Ayrılmanız nasıl oldu?


Ailesi onu aniden yurt dışına gönderdi. Bana kalsa hala ayrılmayacaktım.


Yani bu olaylarla yüzleşmeden ayrılmadınız ve ailesi göndermeseydi bir süre daha beraber olmaya devam edecektiniz. Peki sana yönelik kötü davranışlarında azalma veya artma var mıydı?


Evet, devam edecektik. Hatta ben peşinden gitmeyi düşündüm bir süre.


Kötü davranışlarında azalma vardı, hatta ilk zamanlarımızdaki aşık haline döndük gitmeden. Bulunduğu ülkeye gitmem için uzun süre iletişimde kaldı benimle. İyi ki öyle bir delilik yapmamışım.


Başka bir ülkeye gitmeden önce peki?


Cinsel şiddet azalmıştı bir süre ama psikolojik şiddet çok artırmıştı. Ama gideceğini öğrendiği anda birden değişti ve o ilk tanıştığımız zamanlardaki haline döndü.


Ne tür psikolojik şiddet eğilimleri vardı?


Yetersiz hissettirmek, zekama, yeteneklerime hakaretler, aldatma ve ayrılma tehditleri gibi şeyler. Başka insanların önünde zor duruma düşürmek gibi şeyler de yapıyordu.


Arkadaşlarımın önündeyse aşırı nazik bir insanı oynuyordu. Hizmet etmek vs gibi. Bir de kadınların erkeklere hizmet etmesi gerektiğiyle ilgili şeyler söylemeye başlamıştı. (İlk tanıştığımız günse feminist manifesto veriyordu oysa.) Cinsel hayatımız benim tarafımda bitmiş gibiydi artık. Yine de gitmesini istemiyordum.


Onunla hala görüşüyor musun peki?


Türkiye’ye geri döndü aslında. İki kez gördüm. Artık görüşmüyorum.


Görüşmeler ne zaman kesildi, o gider gitmez mi?


Maalesef hayır. Gittikten sonra bir süre ilişki devam etti. İlişki bittikten sonra da iletişim. Psikolojik eziyetlerine hayatındaki kadınları anlatmak, fotoğraflarını göndermek gibi eylemlerle devam etti. Ben artık işi inada bindirmiştim. Bunların da üstesinden gelirim gibi saçma bir düşüncem oluştu yine.


Sence ondan vazgeçememenin en önemli nedeni neydi?


Maddi bir isteğim yoktu. Çocuk isteği çok yoğundu sanırım motivasyon olarak. Ailesinden tamamen ayrılsa ben ilişkinin devamına yine de istekliydim.


Çok saçma olduğunun farkındayım ve ben de anlam veremiyorum


Aşık olduğun, uzun bir süre duygusal yatırım yaptığın, geleceğe dair umut beslediğin kişi hakkında konuşuyoruz. Dışarıdan bakanlar olarak elbette bu hikayede birçok tuhaflık bulabiliriz ama hepimiz hayatlarımızın başka noktalarında benzer çaresiz durumları yaşıyoruz.


Doğru olabilir. Hukuki açıdan düşününce insan kendini aptal gibi hissediyor yine de. Ya da birçok kişiye anlatamayacağım bir durum diyelim. Kendime de kabul ettiremiyorum hala. Ama yaşandı.


Son sorum, ayrılıktan sonraki ilişkilerinde sorun yaşıyor musun?


İlk zamanlarda onunla eşzamanlı ilerledim. Onun kız arkadaşı olduğunu öğrendiğimde hemen bir erkek arkadaş edinmek gibi. Sonra tabi bu saçma fikrin motivasyonunu fark edince hemen vazgeçtim.


Zaman içinde cinsellik yaşadığım birkaç kişi oldu. Ama duygusal bir ilişkiye geçemiyorum. Bir de biriyle flört / konuşma aşamasındayken konu cinselliğe gelirse eğer aniden çok öfkeleniyorum ve tartışma çıkarıyorum. O kişi benimle tekrar konuşmak istemeyecek seviyeye gelene kadar konuyu uzatıyorum. Böylece yeni kimseyle tanışamayıp kendimi de korumaya almış oluyorum. Bununla ilgili terapiye başladım.


Konuşmayı seçtiğin ve yaşadıklarını bana anlattığın için çok teşekkür ederim Leyla.


Sıralamaya veya rasyonelize etmeye çalışmak, ayrıca dışavurmak bana çok iyi geliyor. Bu yüzden ben de teşekkür ederim, zaman ayırıp yer verdiğin için.


bottom of page