top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Spinoza - Anlamak



"Özgür iradeye sahip miyiz" sorusu binlerce yıldır tartışılıyor. Son yüzyıldaki genetik ve sinirbilim araştırmalarından sonra "abi, değiliz sanki'ye" kayan ivme, seçimlerimizin belirli bir güvenlik aralığında tahmin edilebildiği sosyal medya ve "büyük veri" teknolojileriyle iyice güç kazanmış durumda. Bir taraf da "tamam, kukla olabiliriz ama katrilyonlarca ipimiz varsa bunun ne önemi var?" diyor, haklı olarak. Bazı politikacılar da işin bokunu çıkarıp "hırsızlığımız günah işleme özgürlüğümüzün bir parçası" diyerek hem felsefenin hem de ilahiyatın ebesini üzüyorlar.


Dört yüz yıl önce yaşamış Spinoza ise eğer eylemlerimiz üzerinde birazcık hakimiyetimiz varsa, bunun "anlama yeteneğimizden" kaynaklanabileceğini söylüyor. "Anlamak çözmeye yetmez belki ama değiştirmeye yetebilir," diyor. İyi okumalar.



 


İyi yaşamadığımın, mutlu olamadığımın farkındayım.


Daha iyi, daha mutlu bir yaşamı tasavvur edebiliyorum. Bulunduğum konumdan daha üstün, daha mükemmel, daha huzurlu bir varoluş halinin olabileceğini görüyorum. Fakat benim bu dingin, huzurlu konuma gelmemi engelleyen bir şeyler var. Bir sürü şeye bağımlıyım. Bana sürekli bir mutluluk vermediklerini bilmeme rağmen, bir sürü şeyin peşinden gitmemezlik edemiyorum. Doğamı düzeltemiyorum.


Peki doğamı düzeltmek ne anlama geliyor ki? İrademi düzeltmek mi? Oysa iradem dediğim şeyin sadece bir sözcükten ibaret olduğunu biliyorum. Benim içimde, beni bir şeyler istemeye iten bir güç var ve benim bu güç üzerinde fazla bir egemenliğim yok. Gördüğüm kadarıyla sadece anlama yeteneğimin üzerinde bir egemenliğim var. Yani işin özünde, doğamı düzeltmek derken, tüm yapabileceğim onu anlamaya çalışmaktan ileri gidemez.


Aslında doğamı tanımak, bir yerde, onu değiştirmek anlamına da gelir. Çünkü doğam hakkında elde edeceğim bilgi, benim dışımda, ölü bir fikir olmayacak, beni değiştiren bir fikir olacaktır. Zaten ölü fikir diye bir şey yoktur; fikirler zihnimi oluşturur ve zihnim dediğim şey fikirlerimden, düşüncelerimden başka bir şey değildir.


Görüldüğü gibi, doğamı değiştirme işinde, tek giriş noktası anlama yeteneğimdir. Demek ki yapmam gereken ilk iş, anlama yeteneğimi iyileştirmek, şeyleri oldukları gibi anlamasını sağlamaktır.


Anlama yeteneğimi iyileştirmek için ise, işe zihnimin "dış dünya" ile ilk buluşma noktası olan algılama mekanizmamı gözden geçirmekle başlamam gerekecektir.


Alıntı: Moris Francez

Görsel: M. C. Escher - Drawing Hands

bottom of page