top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Sıradan manipülasyon mu, narsistik manipülasyon mu?




“İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon” adlı eserlerinde yazarlar Morelli ve Couderc, gündelik manipülasyonla narsistik manipülasyonu birbirinden ayırırlar.


Manipülasyon, kendi iktidarını yerleştirme yönündeki az çok bilinçli bir hedefe yönelik olarak çiftler arasında ara sıra uygulanan küçük entrikalardır.


Narsist birey ise manipülasyonu partnerinin kişiliğini keyfince şekillendirmek için sürekli kullanır. Partnerin iradesini, özsaygısını, geleceğini, coşkusunu, yaşamını elinden alır.


Şöyle ki, manipülasyonu zaman zaman farkında olmadan hepimiz uygularız. Yapmak istemediğimiz bir eylem için veya karşımızdakine bir şeyler yaptırmak için doğru verileri yok sayar, verilerin aralarından seçer veya onları değiştirerek sunarız. Yeri gelir olaya duygusallık katar, karşımızdakinin suçlu hissetmesini sağlarız; yeri gelir partnerimizin bam teline dokunur, onu provoke edip hata yapmasını bekleriz.


Bütün bu yöntemlerin amacı ve odak noktası spesifik bir eylemdir ve sadece onunla sınırlıdır. Oysa narsist bireyin manipülasyonu sürekli ve sınırsızdır. Çünkü değiştirmek / oynamak istediği şey karşısındakinin benliğidir.


Yazarlar, narsistik manipülasyona maruz kalıp kalmadığımızı anlamamız için bir soru listesi hazırlamışlar:


“Partneriniz, ima yoluyla da olsa sizi sürekli eleştiriyor mu? Onu mutlu etmeye çalışırken kendinizi bir hiç olarak, işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz? Sizi yavaş yavaş dostlarınızdan uzaklaştırıyor mu? Evde ve dışarıda çok farklı mı davranıyor? Her eleştiriye karşı hırçın mı, sorgulanmayı, büyük ya da küçük hatalarını kabullenmeyi beceremiyor mu? Ne yaparsanız yapın onu memnun edemeyeceğiniz duygusu içinde misiniz? Sizi her konuda suçluyor mu?”


Elbette bu listeyi, partnerimizi narsistik manipülasyona maruz bırakıyor muyuz diye de inceleyebiliriz.


Narsist manipülatörler, kendilerini sürekli olarak ilişkinin kurbanı olarak gösterirler; oysa ilişki sonunda parçalanacak olan eşleridir.


Sevdiklerini iddia ederler ancak eşlerinin iradelerini yok sayarlar. Saydıklarını iddia ederler, ancak eşlerinin özsaygısını önemsemezler. Gerçek şu ki, sevdikleri ve saydıkları şey eşlerinin kendilerinin ideal bir imgesini yansıtmalarıdır.


Göründüğü gibi sıradan manipülasyonla, narsist bireyin manipülasyonu arasında nedenleri ve yoğunluğu bakımından büyük farklar var. Her manipülasyon denememiz bizi narsist yapmaz.


Alıntılar:


Pascale Chapaux-Morelli, Pascal Couderc: İkili İlişkilerde Duygusal Manipüslayon



bottom of page