top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Kadına şiddet konusunda toplum değişiyor mu?





Dün, Konda Araştırma'nın İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Yönelik Şiddet ile ilgili raporu yayımlandı.


2015 ve 2020 yıllarındaki verilerin karşılaştırmalı olarak gösterildiği rapora göre, son beş yılda toplumun kadına yönelik şiddete bakışında çok büyük bir değişim yaşanıyor.




Beş yıl önce "erkek sever de döver de" ifadesini 'kesinlikle yanlış' bulanlar yüzde 37 iken, 2020'de yüzde 63’e çıkmış durumda. İfadeyi ‘doğru’ veya ‘kesinlikle doğru’ bulanların oranı ise 2015'te yüzde 19'ken, bu yıl yüzde 6.



 



2010 yılında toplumun yüzde 45’i konu namus meselesi olunca kanun dışına çıkılabileceğini söylüyordu. 2020'de bu oran yüzde 21’e düşmüş durumda. Namus için kanun dışına çıkılabileceğini düşünenler dindarlık arttıkça artarken, eğitim ve gelir arttıkça azalıyor.



 



Olumlu gelişmelerden biri de kadınların kıyafetinin şiddet sebebi olarak değerlendirilmesiyle ilgili. 2015’te toplumun yüzde 80'i kadınların tacize uğramamak için bulundukları ortamlarda giyimlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyordu. 2020'de bu oran yüzde 30'lara gerilemiş durumda.



 



İstanbul Sözleşmesine gelecek olursak, toplumun yüzde 35’i İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğini kısmen de olsa biliyor. Yüzde 62 net bir şekilde bilmediğini söylüyor. Eğitim oranı arttıkça bilgi sahipliği de artıyor ve eğitimli kadınlar eğitimli erkeklere göre daha fazla bilgi sahibiler.



 



Sözleşmeyi bilenlerin büyük çoğunluğu ‘sözleşmede kalınmalı’ diyor. Yine de bu kadar gündemde olan bir konu için toplumun yarısından fazlasının bilgisinin ve fikrinin olmaması kritik bir sorun.



 

Özetle, kadına yönelik şiddetle ilgili toplumun görüşünün bu muazzam değişimi elbette sevindirici. Sanırım bunda en büyük pay, sosyal medyayı etkin kullanan kadın gruplarının.


Ancak (her ne kadar kalınmalı diyenlerin oranı, çıkılmalı diyenlerin oranının beş katı olsa da,) İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğinin bu kadar az bilinmesi önemli bir sorun. Raporda da belirtildiği gibi, özellikle aile içi şiddete odaklanan bir sözleşmenin bilinirlik oranının ev kadınları arasında çok düşük olması üzerinde önemle durulması gereken bir nokta.





bottom of page