top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Erkenci kuşların dünyasında baykuş olmak




Kendimi bildim bileli gece geç saatlerde uyurum. Çocukken de böyleydi, beni erkenden yatırırlardı ama gece kıvranır durur, işkence çekerdim. Üniversiteye kadar okula uykulu uykulu gittim. Üniversitede ise sabahladığım için birçok derse girmedim. Çalışma hayatına girince de beş altı saatlik uykulara alıştım ki, uzmanlara göre bu depresif, sinirli ve mutsuz bir hayatın olmazsa olması.


Peki henüz çocukken, yani cep telefonu, kafein, nikotin, Twitter gibi uyku düşmanları yokken bile neden uyumakta zorlanıyordum?


İnsanların ne zaman uykuya dalacağını ve ne zaman uyanacağını ne belirliyor?


Uyku bilimi konusunda uzman Matthew Walker’a göre insanların sirkadiyen ritimleri farklılık gösteriyor.


Bazı insanların, yani erkenci kuşların, uyanıklık halleri sabahın erken saatlerinde zirve yaparken, bazılarının, yani benim gibi baykuşların uyanıklık halleri sabah vaktinden birkaç saat sonra zirve yapıyor.


Walker toplumun yüzde 40'ının erkenci kuş, yüzde 30'unun baykuş, kalan yüzde 30'unun ise ikisi arasında olduğunu belirtiyor.


Walker'a göre baykuşlar iki temel konuda haksızlık yaşıyor.


Birincisi, herkes kadar, yani ortalama yedi sekiz saat uyumalarına rağmen geç yatıp geç uyandıkları için tembel yaftası yiyorlar. Çünkü ne zaman uykuya dalıp ne zaman uyanacağımızın bir seçim olduğun düşünüyoruz. Bir gece baykuşunun da kendisini disipline sokabileceğine ve hayatına erkenci kuş olarak devam edebileceğine inanıyoruz. (Ben de çok denedim.) Oysa en uykulu ve en zinde olduğumuz vakitler genetik yazgımız gibi görünüyor. Son zamanlarda yapılan iki araştırma da bunu ortaya koyuyor:


- 2017 yılında yapılan bir araştırma sonucunda Türk ve Amerikalı araştırmacılar, CRY1 genindeki bir mutasyon nedeniyle bazı insanların biyolojik saatlerinin 2 - 2,5 saat daha yavaş çalıştığını, bu nedenle uyuma ve uyanma saatlerinin ileriye itildiğini bulguladı.


- 2019 tarihinde yapılan diğer bir araştırmada ise araştırmacılar, gece baykuşlarıyla erkenci kuşlar arasında 350 farklı genetik varyasyon tespit etti.


Baykuşların yaşadığı ikinci haksızlık ise erkenci kuşların uyanma vakitlerine göre tasarlanmış bir dünyada yaşamaları.


Bir baykuş çok erken saatte uyanmaya zorlanırsa akılcı düşünmeden ve duygulardan sorumlu prefrontal korteksi “çevrimdışı” kalır. Sabahın erken saatlerinde çalıştırılan bir motor gibi ısınıp işleyecek duruma gelmesi zaman alır ve öncesinde verimli bir şekilde çalışmaz.


Üstelik daha geç saatte yatıp, erken saatte uyana baykuşlar kronik yorgunluk ve uyku eksikliği kaynaklı depresyon, anksiyete, diyabet, kanser, kalp krizi ve felç gibi hastalıklarla daha sık karşılaşır.


Peki uyku saatlerindeki bu farklılık neden evrildi?


Muhtemelen bu atalarımızın gece tehditlerine karşı koymak için gruplar halinde uyumasından kaynaklanıyor. Örnek bir senaryoda erkenci gruptakiler saat 21:00’de yatıp, 05:00’te uyanırken, gece grubu 02:00’de yatıp 10:00’da uyanıyor. Kabile herkes aynı saatte yattığında sekiz saat savunmasız kalacakken, bu sayede sadece üç saat savunmasız kalıyor.


Ancak bütün sorumluluğu genlerimize atamayız; başta kafein, nikotin ve alkol olmak üzere bazı alışkanlıklarımız hem uyku süremizi, hem de uyku kalitemizi, dolayısıyla bütün psikolojik ve fizyolojik durumumuzu derinden etkiliyor.


Alıntılar


Matthew Walker - Niçin Uyuruz?

Samuel E. Jones, Jacqueline M. Lane... - Genome-wide association analyses of chronotype in 697,828 individuals provides insights into circadian rhythms

Alina Patke, Patricia Murphy, Onur Emre Onat... - Mutation of the Human Circadian Clock Gene CRY1 in Familial Delayed Sleep Phase Disorder




bottom of page