top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Dâhi Çocukların Beyinleri




Mozart 6 yaşındayken Bavaria saraylarında konser vermeye, Picasso 9 yaşındayken suluboya tablosu Le Picador’u yaratmaya, William James Sidis 18 aylıkken New York Times okumaya başlamıştı bile. Kısa süreli hayatlarında böyle büyük yetenekler sergileyen insanların beyinleri elbette merak ve araştırma konusu oluyor.


Özellikle ortak noktalar anlaşılmaya çalışıyor; bir dâhiyi dâhi yapan ne? Beyinleri hangi noktalarda benzeşiyor?


Dr. Joanne Ruthsatz önderliğindeki Ohio State ve Brown Üniversitesi’nden araştırmacılar, özellikle gazeteleri tarayarak bölge bölge çocuk dâhileri buluyorlar ve evlerine gidip farklı türlerdeki zeka testlerini uyguluyorlar.


Bulguladıkları ortak noktalar şunlar:


1. Çok zekiler


Öncelikle, beklenildiği gibi çok zekiler. Ortalama zeka puanları 126 civarında. Matematik dâhileri 134 - 147 IQ arasında çıkarken, müzik dâhileri 108 – 147 IQ arasında çıkıyor.


Ressam dâhilerin IQ puanları ise diğerlerine nazaran biraz daha düşük, 100 ve 116 arasında değişiyor.


İşin, bana epey şaşırtıcı gelen noktası ressam dâhilerin puanın kırıldığı nokta: görsel uzamsal zeka puanları diğerlerinin epey gerisinde; aslında ortalama standart bir kişinin bile gerisinde, 88 puan. Yani detayları hatırlama konusunda inanılmaz bir zihinsel gücü olan ressam dâhilerin zihinlerinde objeleri çevirmenin o kadar da kolay bir iş olmadığını gösteriyor.


2. Çalışma bellekleri çok güçlü


Dâhiler, bellekte işlemlerin geçici olarak tutulduğu ve üzerlerinde değişikliklerin yapıldığı bileşen olan çalışma belleği konusunda nüfusun %99’unu geride bırakıyorlar.


Matematik dâhileri akıllarında belirli sayıları tutup üzerlerinde birçok hesaplar yapabiliyorken, ressamlar gördükleri birçok detayı çalışma belleklerinde bulundurabiliyor. Mozart gibi müzik dâhileri ise, zihinlerinde notaları değiştirip çalabiliyorlar.


3. Detaycılık, hassasiyet ve tekrarlayan davranışlar


Nüfusun geneliyle kıyaslandığında çocuk dâhiler, özellikle detaylara aşırı dikkat etme / hassasiyet / takıntılı ve tekrarlayan davranışlar gibi konularda otizmli bireylerle benzer özellikler taşıyorlar. Araştırmayı yapan Ruthsatz, Huffington Post’a verdiği bir röportajında, otizmli bireyler için bu özelliklerden dezavantaj olarak bahsetsek de, konu dâhiler olunca, bu özelliklerin avantaja dönüştüğünü belirtiyor.


2 yaşında okumayı söken 180 IQ'lu matematikçi Jordan Ellenberg ise konu hakkında yazdığı makalede “bugün genç dâhilere az ilgi gösterdiğimizi değil, aşırı ilgi gösterdiğimizi düşünüyorum” diyor ve bu gösteri toplumunda dâhi çocuk gördüğümüzde onu sirk nesnesine dönüştürmeden önce hatırlamamız gereken önemli bir tespitte bulunuyor:


“Bizler nüfusun 10.000’de 1'ini temsil ediyoruz. Ama bilimsel gelişimlerin %99’unu bizim gibi dâhi sınıfında kabul edilmeyen arkadaşlarımız gerçekleştiriyor.”



Yazan: Emre Özarslan (Huzursuz Beyin)


Alıntılar: Scott Barry Kauffman - The Mind of the Prodigy

Joanne Ruthsatz - An extraordinary memory:

The case study of a musical prodigy

Jordan Ellenberg - The Wrong Way to Treat Child Genuises





bottom of page