Louise Glück dün Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanınca araştırmaya koyuldum. Hakkında bir şey bilmiyordum. Karşılaştığım şiirlerini beğendim ama Nuray Önoğlu'nun çevirdiği "Yuvaya Dönüş" şiirini, hem verdiği duygu hem de bir yanıyla son günlerde konuştuğumuz çocukluk algıları konusuyla bağdaştığı için paylaşmak istedim.
İyi okumalar.
Yuvaya Dönüş
Bahçede bir elma ağacı vardı -
Bu kırk yıl evvel olmalı – ardında
alabildiğine çayırlar. Çiğdemler
ıslak çimlerde sürüklenen.
O pencerede duruyordu:
Nisan sonuydu. Bahar
çiçekleri komşunun bahçesinde.
Kaç kez çiçek açtı o ağaç,
tam o gün ama, doğum günümde,
daha önce ya da daha sonra değil?
Değişkenin, evrilenin
sabitle ikamesi.
Amansız yeryüzünün
imgeyle ikamesi. Ne biliyorum
bu yere dair,
ağaç rolünü on yıllardır
bir bonsai oynuyor, sesler
yükseliyor tenis kortlarından –
Tarlalar. Uzun çimenlerin kokusu, taze
biçilmiş.
Lirik bir şairden bekleneceği gibi.
Dünyaya bir kez çocukken bakarız.
Gerisi hatıradır.
Alıntılar:
Louise Glück - Yuvaya Dönüş
Çeviren: Nuray Önoğlu