Evrimsel psikolojideki Modüler Beyin Teorisi'ne göre farklı amaçları gerçekleştirmek için farklı kişiliklere bürünürüz. Bunlardan birisi de “flört ederkenki” kişiliğimiz. Yani çoğunlukla diğer kişiliklerimize en az benzeyen kişiliğimiz. Alain de Botton’dan gelsin efendim:
Onun yanında öyle bir aşağılık duygusu hissediyordum ki, bu üstün varlığın
isteklerine göre belirlenecek yeni bir kimliğe bürünmem gerektiğini düşünmeye
başlamıştım. Aşık oldum diye kendimden mi uzaklaşıyordum? Belki sonsuza dek
değil ama, şu an ciddi bir uğraş içinde olduğuma göre baştan çıkarmanın şu
aşamasında, “Benim hoşuma giden nedir?” yerine, “Onun hoşuna giden nedir?”
sorusunu sormam gerekiyordu. “Kravatımı beğendi mi?” sorusu, “Kravatımı beğeniyor
muyum?” sorusundan daha önemliydi şu an.
Kendime, sevgilinin hayali gözleriyle bakmaya zorluyordu beni aşk. Ben kim im? değil, Onun gözünde ben kimim? Sorduğum sorular değiştikçe, kendi benliğime biraz samimiyetsizlik ve sahtekarlık etmiş oluyordum tabii.
Sahtekarlık ederken aşağılık yalanlar söyleyip, aşırı abartmalarda bulunduğum
sanılmasın. Chloe'nin her beklentisini karşılayabilmek için rolümün gereklerini
yerine getiriyordum yalnızca.
"Şarap içer misin?" diye sordum ona. "Bilmem, sen içecek misin?" diye karşılık verdi.
"Benim için gerçekten fark etmez, sen istersen içeriz," diye yanıtladım.
"Dilediğin gibi, nasıl istersen," diye sürdürdü.
"Benim için fark etmez."
"Benim için de."
"Yani içiyor muyuz içmiyor muyuz?"
"Ben içmeyeyim öyleyse," diyerek zinciri kırdı Chloe.
'Tamam, zaten benim de canım istemiyordu," diyerek razı oldum.
"İçmeyelim öyleyse," diye sonuçlandırdı. "Harika, su içelim o zaman."
Özgün bir benlik, başkalarından etkilenmeden tutarlı olabilmekle edinilir ama
benim için o gece, kendimi Chloe'nin arzularına göre yaratmak gibi hiç de özgün
olmayan girişimlerle geçti. Bir erkekten ne bekliyordu? Davranışlarımı hangi zevk ve
eğilimlere göre şekillendirmeliydim?
İnsanın kendi kendine dürüst davranması,
benliği açısından temel bir ölçüt sayılıyorsa, o zaman bu baştan çıkarma uğraşı
nedeniyle ahlaktan sınıfta kalmıştım. Chloe'nin hemen arkasındaki kara tahtadaki
listede birbirinden güzel şaraplar arasında seçeneğim varken, neden şarap
istemediğimi söylemiştim? O susuzluk çekerken benim gidip şarap seçmem kabalık
olur diye düşünmüştüm çünkü. Şu baştan çıkarma uğraşı nedeniyle, gerçek
(içkisever) benliğim ile sahte benliğim (susever) olmak üzere ikiye bölünmüştüm.
Alıntı: Alain de Botton - Aşk Üzerine
Görsel: Rene Magritte - The Lovers II
Comentários