Beraber Kitap Yazalım projesi sürecinin bu altıncı bölümünde epey gururlu hissettim kendimi. Yazarlardan San, "Kaç kişinin yaşadığı somut ve özel bir kayıptan bahsedebilecek cesareti göstereceğini merak ediyorum. Ben maalesef onlardan biri olmayacağım." diye başlamış yazısına. Oysa birçok yazar, yazıya dökmesi hiç de kolay olmayan kayıplarından açıklıkla ve dürüstlükle bahsettiler. Toprağa gömdükleri babalarından bahsettiler; çok sevdikleri halde ölümünü tuhaf bir kayıtsızlıkla karşıladıkları anneannelerinden; kanser yüzünden kaybettikleri memelerinin izini bir savaş yarası gibi taşımaktan bahsettiler, giden kuzenlerinin ardında kalan çocuklarından bahsettiler, kaybedilen “kızlıklarından” sonra oluşan kadınlıklarından bahsettiler, Kaybettikleri benliklerinden, hırslarından, yaşam sevinçlerinden bahsettiler, maddi dünyanın ötesinde, sonsuz ölümden yani manevi yok oluşlardan bahsettiler.
Benim için okuması, yorumlaması ve düzenlemesi zor, hüzünlü, ama bir o kadar da coşkulu bir süreç oldu. Üstelik ne yalan söyleyeyim, birçoğuna dokunmak, değiştirmek içimden gelmedi.
Aferin çocuklar, böyle devam.
HAFTANIN YAZILARI
Dayım ve Ben – Huzursuz Beyin
Tüm Kalbimle - Nehir Niş
Kayıp Mı? - Tuğçe
Elif - Yorgun Kafa Olmayan Kalp
Gidenlerin Getirdikleri – Rojda Aksoy
Kaybedince Anlarsın - Başka Bir Dünyadaki
Bir Zeytin Attım Ağzıma – Edward Bloom
Biz Bir Rüyayız – Ayşe Çetinkaya
Bir Anıdır Geride Kalan - Hayat Yeniden
Bulmadan Kaybettiğimizi Anlayamayız - Mehmet Can Kaya
Hayattayken Kaybetmek - Mutlu
Mermer Fil - Topaz
Bir Şarkı, Bir Soru ve O Yaz - Gorila Voladora
İlk Vahiy - Karahindiba
Yıldız Tozları - Papatyalı Bir Deli
Disiplin - Herzi
Rapunzel'in Kaçışı - Dalgın Canbaz
Kalanlar - Canderel
Bir Kaybın Varlık Sancısı – Saturnuslog
Tek Gerçek – Ayşe Menekşe
Pek Sevgili Umudum - Gökçin
Kayıp - Msy
Kaybolanı Bulursun, Özlediğine Kavuşursun - Sehvenli
Motivasyon Kaynağım Ne – San
Kendini Doğuran İnsan - Clementine
DAYIM VE BEN
-huzursuz beyin-
Çocukken hayranı olduğunuz kişinin büyüdüğünüzde hayallerinizi yıkmaması ne büyük bir lütuf.
Ona bakmak için başımı kaldırdığımda gittikçe uzardı dayımın boyu. Beni kollarına aldığında hemen büyümek, dayım gibi komik ve bilgili olmak, dünyaya tepeden bakmak isterdim. Uzadım da.
Ama gördüklerimden hoşlanmadım.
Tam bir Fenerbahçe misyoneriydi. Sülalenin bütün çocuklarını Fenerli yapmak için uğraşırdı. İlk Fenerbahçe maçına onunla gittim. Hayatımın çoğu gününde bana acı çektirse de Fenerli olmak hiç zor olmadı. Hayatımdaki tek mutluluk gözyaşlarını da Fenerbahçe sayesinde döktüm.
Dinibütün ann