Propaganda sanatının en önemli kurallarından biridir: eğer sahip olduğun destekçi sayısına eriştiğine inanıyorsan ve senin için önemli olan karşı tarafa geçişi engellemekse, o zaman "biz ve onlar" diyerek sürekli karşı tarafa saldırırsın ve köprüleri yıkarsın. Diktatörlerin güce ulaştıktan sonra yaptıkları gibi.
Ama azınlıktaysan ve amacın karşı taraftan senin tarafına geçişleri sağlamaksa; köprüyü korur, çoğulcu konuşur, bireyleri değil sistemleri suçlar, böylelikle karşı taraftaki kimsenin savunma mekanizmasını ve suçluluk duygusunu alarma geçirmeden seni dinlemelerini sağlarsın.
Dün, Joker filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu oscar'ını kazanan Joaquin Phoenix, muhteşem bir konuşma yaptı.
Öyle ki yüzlerce milletten milyonlarca kişi, onun fikirlerini savunmasa bile konuşmasından etkilendi ve paylaştı.
Üstten bakmayan ama daha iyisini yapabileceğimizi söyleyen, ahlakçılık yapmayan ama daha iyi insanlar olabileceğimizi açıklayan bir konuşmaydı bu.
Sözlerine kendisini diğer adaylardan daha değerli hissetmediğini açıklayarak başlayan Phoenix, konuşmasına şöyle devam etti:
Oyunculuğun bana verdiği en harika hediye ise seslerini duyuramayanların sesi olma fırsatı. Sık sık toplum olarak karşılaştığımız sinir bozucu meseleler hakkında düşünüyorum. Farklı davaları savunduğumuzu hissediyoruz veya böyle hissettiriliyoruz ama ben hep aramızdaki ortak noktaları görüyorum.
Bence ister cinsiyet eşitsizliği, ister ırkçılık, queer hakları, azınlık hakları ya da hayvan hakları hakkında konuşalım, konuştuğumuz şey adaletsizlikle mücadeledir.
Bir milletin, bir insanın, bir ırkın, bir cinsiyetin, bir türün hiçbir ceza almadan bir diğerini dilediği gibi tahakkümü altına almasına, onu kullanmasına ve kontrol etmesine hakkı olduğuna dair inancına karşı mücadele ediyoruz.
Doğayla bağlarımızı kopardık. Birçoğumuzun suçu olan benmerkezcil dünya görüşümüzle doğanın sunduğu kaynakları yağmalıyoruz. Kendimizde, bir ineği yapay yollarla dölleme ve doğum yaptığında bariz biçimde acı dolu çığlıklar atmasına rağmen bebeğini çalma hakkını görüyoruz. Sonra yavrusu için ürettiği sütünü alıp kendi kahvelerimize ve mısır gevreklerimize koyuyoruz.
Bireysel olarak değişimden korkuyoruz çünkü bunun bir şeyleri feda etmek anlamına geldiğine inanıyoruz. Oysa en iyi halimizdeyken bizler o kadar özgün ve yaratıcıyız ki, sevgi ve merhameti bize yol gösteren ilkeler olarak kullanırsak, hep beraber tüm canlılar ve çevre için faydalı olan değişim sistemleri tasarlayabilir, geliştirebilir ve uygulayabiliriz.
Hayatım boyunca alçağın tekiydim. Bencildim, gaddar olduğum zamanlar oldu, çalışması zor bir insandım. Ve bu salondaki pekçoğunuza bana ikinci şansı verdiği için minnettarım. Bu yüzden, birbirimize destek olduğumuzda, en iyi hallerimize dönüşebileceğimize inanıyorum. Birbirimizden geçmiş hatalardan dolayı vazgeçtiğimizde değil, birbirimize büyümek için yardım ettiğimizde, birbirimizi eğittiğimizde, arınma yolunda rehberlik ettiğimizde, işte bu insanlığın en iyi halidir.
17 yaşındayken kardeşim River şu sözleri yazmıştı: Sevgiyle kurtarmaya git, huzur ardından gelecektir.
Küçüklüğünden beri toplumsal konulara duyarlı olan (3 yaşında vegan olmuştu bile) Phoenix'in dünkü konuşmasında söylemeyi seçmedikleri ise şunlardı:
- Ben ahlaki olarak sizden üstünüm.
- Siz canavarsınız ama ben değilim.
- Siz cahilsiniz ama ben her şeyi biliyorum.
- Benim duyarlılık gösterdiğim konu sizin gösterdiğiniz konulardan çok daha önemli.
- Toplumsal konularda duyarlı olmak otomatik olarak bireysel konularda da beni iyi bir insan yapıyor.
- Haklı olduğum için istediğim gibi kabalaşabilirim.
- Haksız olduğunuzu bildiğim için size istediğim sıfatları takabilirim.
Sosyal medya, sessizlerin sesi olabilmek konusunda bugüne kadar başka hiçbir platformun vermediği olanakları önümüze sunuyor. Geriye bunu, amaçlarımız doğrultusunda akıllıca kullanabilmek kalıyor. Bunun için de "aşırı haklı hissetmek" değil, iletişim yeteneği gerekiyor.
Nasıl ki kahraman gördüğümüz birçok insanın sebatından ve cesaretinden ilham alıyorsak, Joaquin Phoenix gibi insanlardan da iletişim konusunda bir şeyler öğrenebiliriz.
Yazan: Emre Özarslan (Huzursuz Beyin)
Alıntılar: Joaquin Phoenix - 2020 Oscar Töreni Konuşması
留言