Soru: Sonu kötü biten arkadaşlıklar lanetlenmeli mi?
" Arkadaştık ve yabancıya döndük. Ama doğru olan da bu. Ve bunu utanmamız gereken bir şeymişçesine saklamak ya da gölgede bırakmak istemiyoruz.
Biz iki gemiyiz, her birimizin kendine ait bir hedefi ve güzergahı var; yollarımız kesişebilir ve bunu, tıpkı yaptığımız üzere, bir şenlikle kutlayabiliriz: O zamanlar bizim akıllı uslu iki yelkenlimiz aynı limanda ve aynı güneşin altında demir almış, sakin sakin duruyordu, aynı hedefe, her ikisi de aynı hedefe varmış edasındaydı.
Ama tam da o an, görevimizin her şeye kadir şiddeti bizi gene birbirimizden uzaklaşmaya, farklı denizlere ve güneşlere yol almaya sevk etti; belki de bir daha hiç görüşemeyeceğiz.
Hatta belki de görüşecek ama birbirimizi tanımayacağız: Farklı deniz ve güneşler bizi dönüştürmüş olacak! Birbirimizle yabancılaşmamız zaruri bir yasa adeta ama işte tam bu yüzden kendimize daha layık olmalıyız!
Ancak hayat çok kısa, asil bir olanak mahiyetinde arkadaş olabilmemiz için görüş alanımız çok kısıtlı. Böylelikle de dünyada birbirimizin düşmanı olacak olsak bile, yıldızsı arkadaşlığımıza inanmak istiyoruz. "
Geçen hafta iş için İstanbul'dayken tuhaf rastlantılar eseri kendimi yıllardır görüşmediğim insanlarla yüz yüze ve telefonda görüşürken buldum. Yıllar evvel kaldığımız yerden devam ettik, sanki ben evlenmemişim, bir arkadaşım iki çocuğa babalık yapmıyormuş, diğeri hiç darbeler yememiş, üstümüzden krizler geçmemiş, hep beraber en azından 5 seçim kaybetmemiş, dünyanın en tutarsız ülkesine maruz kalmamışız gibi. Yeniden açıklamaya, kendimizi göstermeye, sınırlarımızı belirlemeye gerek duymadan; Oliver Sacks'ın Uyanışlar'ındaki gibi, yıllarca uyuduk, şimdi uyandık sohbet ettik ve birazdan uyumaya devam edeceğiz; belki bir daha yirmi sene sonra uyanıp konuşmak üzere.
Bu da eve dönüş yolunda aklıma Nietszsche'nin Şen Bilim'de yazdıklarını getirdi. Evet, arkadaşlıkların arasına mesafeler, olaylar ve insanlar girer, bir gün karşı kıyıda düşman bile olabiliriz; ve hatta, birbirimizi tanımayabiliriz. Ama bu, birbirimize içimizi açtığımız, serbest çağrışımlarla aktığımız, sınırlarımızı aştığımız o şenlik ateşi günlerini daha az değerli kılmamalı.
Çünkü her şey dönüşse, azalsa, bitse ve en kötüsü sahte çıksa bile, o şenlik ateşinde ısındığımız bir gerçekti.
Alıntı: Friedrich Nietzsche - Şen Bilim
Görsel: Irina Sztukowski - Two Sailboats At The Shore
Comments